Dine, aileye ve ahlaka karşı olan Marksist-Darwinist Öcalan’nın övülmesini milletimiz kaale almaz.

ADNAN OKTAR: Türkiye’de Abdullah Öcalan’ı, milletimizin hemen hemen hiçbir ferdi, o anlamda kaile almaz. Bir şey olmaz. Sen istediğin kadar Karl Marks’ı öv Türkiye’de, istediğin kadar Stalin’i öv, istediğin kadar Nemrut’u öv, milletimize etki etmez. O zamanlar Firavun’u da herkes övüyordu, göklere çıkarıyordu, mesela yüceltiyorlardı ama müminler hiç bir şekilde kaile almıyorlardı. Nemrut’ta Hz. İbrahim (a.s) devrinde acayip propagandasını yapıyorlardı, heykellerini yapıyorlardı, muazzam övüyorlardı. Millet hep nefret ediyordu, hiçbir şekilde saygısı, sevgisi yoktu. Abdullah Öcalan’ı da milletimizin kabul etmesi diye bir konu yok. Milletimiz, Peygamberimiz (s.a.v)’i örnek alır, Kuran’a göre hareket eder. Müslüman bir millet bizim milletimiz. Abdullah Öcalan Stalinist, Marksist, komünist bir insan, Darwinist-materyalist dine, aileye karşı, ahlaka karşı. Böyle bir insanı bizim milletimizin kabul etmeyeceği aşikar. Kurtuluş; İttihad-ı İslam’dadır. Abdullah Öcalan’da, PKK’da, eğer kendilerini doğru bir yola sokmak istiyorlarsa, Kuran’a sarılsınlar, İttihad-ı İslam’a kendilerini ram etsinler, İttihad-ı İslam için, Mehdiyet için gayret etsinler, Türk İslam Birliği’ni dünyaya hakim etmek için var güçleriyle gayret etsinler, o zaman bütün bölgenin, bütün insanlığın, bütün kavimlerin hayrına, iyiliğine, mutluluğuna, sevincine ortak olmuş olurlar. Öbür türlü olmaz. Allah, “batıla yol vermez” diyor ayette. Batıl mutlaka galip olmayacak şekilde yaratılıyor, mağlup olacak şekilde yaratılıyor. Onun için batıla el koymak, batıla yardımcı olmak, batıla bağlanmak boştur. Yenilecek, batacak bir sisteme destek olmuş oluyorsun. Gerek yok buna. Hak, daima galip gelir. Allah Hizbi daima galip gelir. Allah Hizbini desteklemeleri lazım. Mehdiyet’i destekleyecekler, Hz. İsa Mesih (a.s)’ın mübarek talebelerini destekleyecekler, kurtuluş buradadır.