Mücevherle süslenen saç bandı ve kırmızı rujuyla tarihe geçen bir Tanrıça | 60 Saniyede Olimpiyatlar
- 6 gün önce
Her şey 1899 yılında Paris’te dünyaya gelen bir kız çocuğuyla başladı.
Suzanne Lenglen, çocuk yaşlarda kronik astımla mücadele etmiş ve ileride ‘tenisin divası’ ya da ‘tanrıça’ lakaplarını alacağından bihaber, babasının teşvikiyle hastalığını yenmesi için spora yönlendirilmişti.
İlk raketini aldıktan tam dört yıl sonra henüz 15 yaşındayken 1914’te Paris’te ‘Dünya Sert Kort Şampiyonu’ ünvanına sahip en genç tenisçi olarak tarihe geçti.
Araya giren bir dünya savaşı herkes gibi onun da kariyerinde bir duraklama yaşatsa da savaştan sonra 1919 Wimbledon, Suzanne Lenglen için dönüm noktası oldu.
Bu başarıların yanı sıra, Lenglen tenis kortlarına daha önce görülmemiş bir moda anlayışı getirdi.
Berna Abik’in sunumuyla dünden bugüne Olimpiyat tarihindeki olayların anlatıldığı ’60 Saniyede Olimpiyatlar’ın yeni bölümünde tenis kortlarına yeni bir moda anlayışı getiren Suzanne Lenglen’ın hikâyesi var.
Suzanne Lenglen, çocuk yaşlarda kronik astımla mücadele etmiş ve ileride ‘tenisin divası’ ya da ‘tanrıça’ lakaplarını alacağından bihaber, babasının teşvikiyle hastalığını yenmesi için spora yönlendirilmişti.
İlk raketini aldıktan tam dört yıl sonra henüz 15 yaşındayken 1914’te Paris’te ‘Dünya Sert Kort Şampiyonu’ ünvanına sahip en genç tenisçi olarak tarihe geçti.
Araya giren bir dünya savaşı herkes gibi onun da kariyerinde bir duraklama yaşatsa da savaştan sonra 1919 Wimbledon, Suzanne Lenglen için dönüm noktası oldu.
Bu başarıların yanı sıra, Lenglen tenis kortlarına daha önce görülmemiş bir moda anlayışı getirdi.
Berna Abik’in sunumuyla dünden bugüne Olimpiyat tarihindeki olayların anlatıldığı ’60 Saniyede Olimpiyatlar’ın yeni bölümünde tenis kortlarına yeni bir moda anlayışı getiren Suzanne Lenglen’ın hikâyesi var.